İşte yaratıcılık ve yenilikçilik - VI

-
Aa
+
a
a
a

Risk almayı sevenler nasıl risk alırlar?

 

Bir organizsayonda üç çeşit çalışmayı seven insan bulunur;

 

Risk alanlarGörev alanlarİş üstlenenler

 

Aslında doğru olan, zaman zaman her üç grubun özelliklerini de ara ara üstlendiğimiz. Ancak bir doğru daha var ki, risk almak en az sevilip istenen sorumluluk. Şimdilik bu gruptan iş üstlenenleri dışarda tutup, bir miktar görev alanlar ama daha çok risk alanlar ile ilgilenelim. Görev alanlar daha çok bir iş içerisinde mevcudu korumaya çalışan insanlardan oluşurlar. Risk alanlar ise yaratıcılık vasfı konusunda iş organizasyonunda yaratıcılığa özel bir bağ ile bağlı olan, denenmemişi, bilinmeyeni yani yeniyi arayanlardır.

 

Bir organizasyon içerisnde insanların risk almasını nasıl teşvik ederiz sorusundan önce sorulması gerekli soru, organizasyon mevcudunun tümünü böyle bir risk almaya teşvik etmeli miyiz sorusudur.

 

Görev alanlar

 

Bu gruptaki insanlar bir organizasyonun işlemesindeki esas unsurlardır. Her biri işleyen mekanizmanın birer dişlisidir. Mevcut programları, ürünleri ve kaynakları korumak esas ilgi alanlarıdır. Çevrelerindeki değişimleri fırsat değil tehdit olarak algılarlar. Pazar payını korumak üzerine kurulmuş stratejileri savunacak değişikliklerden ileri gidemezler.

 

Gayet tabiidir ki zaman zaman görev alanlar da alışılmış korunma önlemlerinin yetersiz olduğunu farkederler ve ancak böyle durumlarda yenilik ve değişikliğe bir risk alan durumuna gelmeden gözyumabilirler.

 

Risk alanlar

 

Risk alanlar dünyayı başka bir perspektiften seyreden insanlardır. Onlara göre değişimler ve çevredeki yeni başkaldırılar tehdit değil, fırsattır. Ayrıca zaten onlar çevrelerine pasif bir katılımcı olarak değil, aktif yönverici olarak dahil olduklarından zaten yeni gelişme ve değişmelerin doğrudan içerisindedirler.

 

Birşeyin yanlış anlaşılmasına engel olalım. Başarılı risk alıcılar risk olsun ya da heyecanlı olsun diye risk almazlar. Yani kumarbaz değildirler. Harekete geçmeden önce çoğu yenilikçiler bu hareketin risk içerip içermediğini ve içeriyor ise, bunun ne anlama geleceğini araştırır ve mümkünse kaderin birdirbir oyununu yüzde hesapları oyununa çevirmeye çalışırlar. Böyle yapmak onları daha emin hareket etmeye, hareket etmek de daha emin olmaya yöneltir.

 

Koşulların başarı oranının mantıklı bir doğruluk ile saptanamamasına neden olduğu hallerde esas risk alıcı diyebileceğimiz insanlar kendilerini gösterirler. Burada yenilikçiler ile yaratıcıların ayrımını da gözleyebilirsiniz. Yenilikçiler risklerinin hesaplanabilir ölçüde olmasına dikkat ederken, yaratıcılar riskin tamamen belirsiz olduğu durumlarda ortaya çıkarlar.

 

 

Organizasyonel risk alımı için bir tasarım

 

Bir organizasyon, yaratıcılık ve yenilikçiliğe zemin yaratacak bir düzeyde, istenilen derecede risk alımını teşvik etmek için neler yapmalıdır? İşte bazı basit öneriler;

 

1.       Gerilim (Tension)Bir şirketin risk alanları ile görev alanları arasında belirli derecede çatışma olması sadece kaçınılmaz değil, aynı zamanda arzu edilen bir durumdur. Eskinin en iyisini korurken yeniyi geliştirebilmek temel bir dinamiktir ve bir organizasyonun kararlı ve tutarlı olabilmesi için tarihinden saklayıp koruduğu bir bölümün kaybına razı olması gereklidir. Organizasyonel bütünlük ve birliktelik yenilikçi ivmenin hangi saldırganlıkta olacağında yönetici kadrolar arasında bir genel anlaşma olmasında saklıdır. Bu anlaşma bir nevi konsensüs olup, bazı ödün vermeleri içeren gerilimleri bünyesinde taşır.

 

2.       Değer biçmek (Assessment)Organizasyonun yenilik yapmak istediği alanlarda, riskler iyi hesaplanmalıdır. İyi hesaplanmış riskler yönetici kadroda hem kendine güvenli yaklaşım hem de ilerleme arzusu yaratacaktır. Risklerin iyi hesaplanamadığı durumlarda kayıpların büyük olması olasıdır. Böyle durumlar bu risklerin alınmasını değer kılacak kadar da potansiyel getiriye gebe olmalıdırlar.

 

3.       Değişiklik (Diversification) Riskleri mümkün olabildiğince çeşitleyebilmek en tavsiye edilen yaklaşımdır. Klasik yumurtaları aynı sepete koymamak teorisi olarak bakabiliriz bu yaklaşıma.

 

4.       Liderlik ve Destek (Leadership and Support)Risk alınması kaçınılmaz projenin başında  risk alabilecek lider ve arkasında da bu projeye risk alması için gereken yönetsel desteği verebilecek yönetim bulunması şarttır. Yaratıcı üreticilik için mental ve materyal desteklerden kaçınılamaz.

 

5.       Teşvik (Promotion) Risk almayı sağlamanın en önemli yollarından biri risk alınmasını teşvik etmektir. Bir projenin sonuçsuz kalmasını engellemek için her türlü önlemin alınması sağlandıktan sonra alınabilecek bir başarısızlığın sosyal kabul görmesi bu teşviğe güzel bir örnek teşkil etmektedir.

 

6.       Adanmışlık (Commitment) Eğer bir organizasyon içerisinde yenilikçi bir başarı sağlanacak ise bireylerin şirket projelerinde müthiş bir psikolojik dayanışma isteği içinde olmaları sağlanmalıdır.

 

7.       Takdir etmek (Appreciation)Risk alanların taktir edilmesi şirket bünyesi içerisinde bu tür insanların görev alanlardan ayrılabilmesini sağlayacaktır. Aksi durumda ya risk alanlar birer görev alana dönüşür ya da firmadan uzaklaşırlar. 

 

 

Haftaya: Yöneticilerin yaratıcılık hakkında sanatçılardan öğrenebilecekleri nelerdir?